Cihan Tekstil,
Sürdürülebilirlik bilinciyle çevreye değer veren doğaya saygılı bir işletmedir. Bu bağlamda gelecek nesillere yaşanabilir güzel bir dünya bırakma bilinciyle hareket etmektedir. Tüm üretim ve yönetim faaliyetlerinde bu konuda azami hassasiyet sergilemektedir.
Cihan Tekstil,
Doğal kaynaklardan yararlanırken toplumda çatışan ihtiyaçları dikkate alıyor bugün ve gelecek nesiller için kaynak kullanımını optimize ediyor.
İşletmemizde olduğu gibi, Web Sitemiz üzerinde dahi sosyal mesaj vermek için ön hatlarda doğa dostu renk tonlarını kullandık. 🙂
Sürdürülebilirlik Nedir?
Doğa ve toplum arasında oluşan her türlü ilişkide ve etkileşimde gelecek nesillerin haklarını da düşünerek ekosistemlerin devamlılığının sağlanması ve geleceğe aktarılması olarak tanımlanır. Kavram olarak sürdürülebilirlik ilk kez 1972 yılında Stockholm’ da yapılan “İnsan Çevre Konferansı” sırasında kullanılmış, 1987 yılında Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’ nun yayımladığı “Ortak Geleceğimiz” raporunda bugünkü tanımıyla yayımlanmıştır. Hayatımızı sürdürebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz kaynakların sonsuz olmaması insan ve doğa arasında bir denge kurulmasını zorunlu kılar. Bu dengeyi kurma görevi de insanoğluna aittir. Amaç, insana yaşam alanı sunan ekosistemin kapasitesini aşmadan gelişmektir.
Sürdürülebilirlik Kavramının Kapsamı
2005 yılında Dünya Sosyal Gelişme Zirvesi’ nde ekonomik gelişim, sosyal gelişim ve çevreyi koruma konularında sürdürülebilir kalkınma hedefleri belirlendi. Bu görüş, sürdürülebilirliğin diğer alanlarla etkileşim içinde olduğunu ve diğer alanlardan bağımsız düşünülemeyeceği görüşünü ortaya çıkardı. Böylece, sürdürülebilirlik sadece çevre için kullanılan bir kavram olmaktan çıkıp ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik olarak yeni anlamlar da kazanmış oldu.
Ekolojik / Çevresel Sürdürülebilirlik
- Temel yaşam alanımızı sağlayan çevremizi korumak, diğer alanlarda da gelişim sürecimizi devam ettirebilmemiz için bir zorunluluktur aslında. 20. yüzyılın ortalarına kadar insanoğlu çevre sorunlarının bilicinde değildi. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte doğaya müdahalesi artmıştı. Tam da çevre üzerinde hakimiyet sağladığını düşündüğünde çevrenin olumsuz tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Artan sorunların hayatımızda giderek daha fazla hissedilmeye başlaması insanlarda çevre bilincinin ortaya çıkmasına neden oldu. Böylelikle sürdürülebilirlik kavramı, bu sorunların çözüme ulaştırılması aşamasında daha fazla önem kazandı. Bunun sonucu olarak da “sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı” benimsendi. Bu yaklaşım hem ulusal hem de uluslararası boyutta kabul gördü. Sonuçta çevresel sorunlar ve bu sorunlara çözümler üretmek tüm insanlığın görevi.
Sürdürülebilirlik İçin Bireysel Olarak Neler Yapabiliriz?
Çevremizi korumak ve doğaya katkı sağlamak amacıyla bireysel olarak dikkat edebileceğimiz birkaç basit noktadan bahsedelim;
• Toplu taşıma araçlarını kullanarak çevreye yayılan zararlı gazların azaltılmasına katkı sağlayabilir,
• Bulaşıklarımızı elde yıkamak yerine bulaşık makinesi kullanarak çok daha az su tüketebilir,
• Tasarruf ampülleri kullanarak, harcadığımız enerjiyi düşürebilir,
• Varsa imkanımız çöplerimizi geri dönüşüme kazandıracak şekilde ayırıp, geri dönüşüme gönderebilir,
• Evlerimizde ısı yalıtımı yaparak, evdeki ısı kaçaklarını bulup önlemek için tedbirler alabilir,
• Elektronik aletleri kullanmadığımız zamanlarda fişlerini çekerek, kullanılan enerjileri azaltabiliriz.
Ayrıca;
• Arabalarınızı dururken ısıtmaya çalışmayın, hareket halindeyken daha hızlı ısınır ve daha az yakıt tüketir,
• Araç lastiklerinizin havasını düzenli olarak kontrol edin, 0,5 bar eksik hava yakıt tüketiminizi %5 arttırır,
• Kağıt tüketiminizi azaltmak için dosyalarınızı dijital ortamda oluşturup saklayın. Kağıtların çöp olmasını engelleyin.